Nefroloji Uzmanı Dr. Pınar Ergin, böbreklerin iflas etmesi durumunda elektrolitlerin ve atık sıvıların vücutta biriktiğini, seviyeleri arttıkça ölümcül sonuçlar doğurabilecek sorunların ortaya çıkmaya başladığını kaydetti. Ergin, yaşamı tehdit etmesi nedeniyle tedavisi zor olan kronik böbrek yetmezliğinin ne kadar erken teşhis edilirse, o kadar fazla organ kaybı ve yaşamsal risklerin azalacağı uyarısında bulundu.
Nefroloji Uzmanı Dr. Pınar Ergin, kronik böbrek yetmezliğinin, böbreğin yavaş yavaş işlevini kaybettiği uzun bir süreç olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu: “Hastalık, vücutta herhangi bir belirtiye neden olmadığı için farkındalığı nispeten düşük olan hastalıklar grubuna girmektedir. Ilk aşamalar. Ancak bu hastalık dünya çapında yaygın ve önemli bir halk sağlığı sorunu haline gelmiştir. Hastalığın teşhisi için bazı testler ve ultrasonlar kullanılır. Tanı konulduktan sonra ayrıntılı tetkikler ve gerekiyorsa böbrek biyopsisi yapılarak hastalığın nedeni belirlenir. Ancak hastaların yaklaşık yüzde 13’ünde herhangi bir neden belirlenemiyor” dedi.
Nefroloji Uzmanı Dr. Pınar Ergin, kronik böbrek yetmezliğinin tedavi yöntemlerini şöyle sıraladı:
“Hemodiyaliz Tedavisi: Hastanın kanının vücuttan alınarak hemodiyaliz cihazında özel sentezlenmiş bir sıvının geçtiği bir filtreden geçirilip zehirli atıklardan ayrıştırılması ve daha sonra başka bir damar yoluyla hastaya geri verilmesi işlemidir.
Periton diyalizi tedavisi: Hemodiyalizde hastanın karın zarı filtre görevi görür. Bu tedavi böbrek fonksiyonlarını henüz tam olarak kaybetmemiş ve karın zarı bütünlüğünü bozabilecek herhangi bir ameliyat geçirmemiş hastalara uygulanabilmektedir.
Böbrek nakli: Transplantasyon kronik böbrek yetmezliğinde altın standart tedavi ve en etkili yöntemdir. “İlk tedavi seçeneği olarak başlanabileceği gibi hemodiyaliz veya periton diyalizi tedavisi başladıktan sonra da uygulanıp canlı donör veya kadavradan bağış yoluyla yapılabilir.”
RUTİN KONTROLLER İHMAL EDİLMEMELİ
Yaşam kalitesini düşüren, büyük maddi yük getiren ve ölümcül olabilen kronik böbrek hastalığının toplumda sanılanın aksine oldukça yaygın olduğunu söyleyen Ergin, şöyle konuştu: “Hipertansiyon, şeker hastalığı, kalp-damar rahatsızlığı olanlar, kalp rahatsızlığı olanlar, Ailede kalıtsal kistik böbrek hastalığı veya böbrek taşı bulunanlar, obez hastalar ve sigara içenler yüksek risk grubuna girmektedir. “Hastalar rutin kontrollerini aksatmazlarsa, klinik belirtiler ortaya çıktıktan sonra sorun daha erken fark edilebilir ve gerekli önlemler alınabilir.” dedi.
İŞTE BELİRTİLER
Uzman Dr. Ergin, kronik böbrek yetmezliğinin belirtilerini şöyle sıraladı:
“Zayıflık, iştahsızlık, nefes darlığı, mide bulantısı, kan basıncında dengesizlik, derinin renginin soluklaşması, nefeste çürük elma kokusu, bacaklarda ve göz kapaklarında ödem, idrar miktarında azalma, göz kapaklarının renginde değişiklik. idrar, akşam yattıktan yaklaşık 2 saat sonra idrara çıkma ihtiyacıyla uyanmak.” (İHA)