
İngiltere’de Maliye Bakanı Kwasi Kwarteng, yeni hükümetin vaadettiği kapsamlı vergi indirimi politikasının ayrıntılarını parlamentoda açıkladı.
Maliye Bakanı önümüzdeki mali yılda uygulamaya girecek olan planın bir neslin gördüğü en kapsamlı vergi indirimi bulunduğunu söylüyor.
Başbakan Liz Truss daha ilkin iktisat politikasının çerçevesini çizerken kendinden önceki Tutucu Parti hükümetinin organize ettiği ya da uyguladığı bazı vergi artışlarını gelir dağılımı adaletini değil büyümeyi önceleyeceğini savunarak geri alacağını, böylece tüm toplumu zenginleştireceğini söylemişti.
Başta İşçi Partisi olmak suretiyle karşıcılık partileri ise planın zenginleri ödüllendirdiği ve düşük gelir gruplarının artan enflasyon karşısındaki sıkıntılarına umar olmadığını söylüyor.
Parlamentoda açıklanan “mini bütçe” ile;
- Gelir vergisi, senelik 12 bin 571 sterlinden 50 bin 270 sterline kadar olan gelir grubu için yüzde 20’den yüzde 19’a indirildi.
- 150 bin sterlinin üstündeki en yüksek gelir grubunun vergisi yüzde 45’den yüzde 40’a çekildi.
- Emlak alımında 125 bin olan damga vergisi muafiyeti eşiği derhal geçerli olmak suretiyle 250 bin sterline, ilk evini alanlar için 425 bin sterline çıkarıldı.
- Sosyal Güvenlik Primleri’ne önceki hükümet tarafınca Nisan ayından bu yana konan her bir sterlin için 1,25 penilik artış geri alındı.
- Önceki hükümetçe 2023 için yüzde 19’dan yüzde 25’e çıkacağı açıklanan kurumlar vergisi artışı iptal edildi.
- Yabancılara KDV’siz alışveriş imkanı genişletilirken bira ve öteki alkollü içeceklere getirileceği açıklanan vergiler ise iptal edildi.
Sosyal yardım kuralları sıkılaştırılıyor
Mini bütçede toplumsal yardımlar mevzusunda ise kurallar sıkılaştırılıyor. Plana gore işsizlik parası alanlardan aşağı yukarı 120 bin kişiye etken olarak iş aramaları gerektiği yoksa yardımlarının azaltılacağı bildirilecek.
Buna karşılık banker kuruluşlarda çalışanlara verilen ikramiyelere konulmuş olan üst sınır kaldırıldı.
Daha ilkin açıklanan elektrik ve doğalgaz fiyatlarındaki büyük artışlara üst sınır konması ve aradaki farkın hükümetçe şirketlere ödenmesi planının Ekim ayından itibaren ilk altı ay için maliyeti de tahminen 60 milyar sterlin olarak açıklandı.
“12 senelik politikalar yerle bir ediliyor”
Parlamentoda mini bütçenin açıklanmasından sonrasında söz alan karşıcılık İşçi Partisi’nin maliye sözcüsü Rachel Reeves, vergi kesintisi planının “12 senedir iktidarda olan Tutucu Parti’nin izlediği politikaların yerle bir edilmesi” bulunduğunu söylemiş oldu.
İşçi Partisi sözcüsü bu planın “zenginleri ödüllendirirsek tüm cemiyet kalkınır şeklindeki demode bir ideolojiye” dayandığını söylemiş oldu.
Reeves bu görüşlerin çoktan saygınlık yitirdiğini ve kabul edilen yatırımları da getirmeyeceğini kaydetti.
Reeves enerji fiyatlarına konan sınırlamanın bedelinin kamu borçlanması yöntemiyle karşılanmasını da eleştirerek sonuçta bu krizin bedelinin ücretli insanların vergileriyle ödeneceğini söylemiş oldu.
İşçi Partisi başından beri enerji fiyatlarındaki büyük artışın bedelinin, büyük kârlar açıklayan enerji şirketlerine bir kerelik vergiler konarak karşılanması icap ettiğini korumak için çaba sarfediyor.
Akla Margareth Thatcher sürecini getiriyor
BBC muhabirleri Nick Eardley ve Dharshini David
Bu bir mini-bütçe değil, iktisat açısından oldukça büyük bir vergi kesintisi periyodunun başlangıcı.
En yüksek gelir gruplarının vergisinde mühim indirim yapılmış oldu. Damga vergisi muafiyeti artırıldı. Toplumsal Güvenlik Primleri’nde meydana getirilen indirim ve kurumlar vergisinde duyuru edilen artış iptal edildi.
Bütün bunların oldukça ciddi bir maliyeti olacak.
Gömü’nin tahminine gore vergi kesintileri 2026-27 dönemine kadar kamuya 45 milyar sterlin gelir kaybı anlamına geliyor.
Buna bir tek 6 ay içinde 60 milyar sterlini bulacağı tahmin edilen enerji tutarları desteğini eklediğimizde bütçeye gelen ek yükün boyutları daha iyi anlaşılıyor.
Maliye Bakanı Kwarteng, kamu borçlanmasına gidileceğini fakat sonucun buna değeceğini söylüyor.
Bazı yorumcular vergi kesintileri bilhassa de üst gelir gruplarının vergilerindeki mühim düşüşlerin akla geçmişte Margareth Thatcher döneminde izlenen neo-liberal iktisat politikalarını getirdiğini söylüyor.
Başbakan Liz Truss vergi kesintilerini savunurken, sonuçta büyümeyi teşvik edeceği için tüm toplumun zenginleşmesini sağlayacağını söylemişti.
Kesin olan bir şey ise Truss hükümetinin iktisat politikalarının 12 senelik Tutucu hükümetlerin gelir dağılımı adaletine daha oldukça odaklanan çizgisinden keskin bir kopuş gösterdiği.
Yoruma kapalı.