Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen restorasyon çalışması sonrasında yenilenen yüzüyle ziyaretçilerini karşılayan müzede, dokuma hırkalar, el yazmaları, hat çarşaflar, Şemsi Sivasi Türbesi'nden metal objeler, halı kumaşlar yer alıyor. Divriği Ulu Camii'ye ait, Sivas yöresinden halılar. Restorasyon sırasında yapılan araştırma kazılarında bulunan çini küreler, kiremit parçaları ve ardıç yığınları sergileniyor.
Sergilenmeyen halı ve kilimlere ait görseller ve kısa bilgiler dijital ortamda ziyaretçilere aktarılıyor.
Bilgi panolarında vakfiyeden alınan bilgiler doğrultusunda ağırlıklı olarak Gök Medrese'deki günlük yaşam, çalışanlar ve görevleri, Sivas'taki alimler hakkında bilgiler, seyyahların Sivas ve İslam medeniyeti eğitimi hakkındaki yorumları gibi konular yer alıyor.
Restorasyonu 7 yıl sürdü
Gök Medrese Vakfı Müzesi araştırmacılarından Burcu Saldıran, Gök Medrese'nin bilinen tarihindeki ilk onarımını 1823 yılında gördüğünü söyledi.
Tarihi yapının 2010 yılında Koruma Kurulu tarafından müze statüsüne kavuşturulduğunu belirten Saldıran, bu tarihten itibaren kapsamlı bir restorasyon sürecinin başladığını anlattı.
Saldırgan, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen tarihin en kapsamlı restorasyonunun 2014'te başlayıp 2021'de tamamlandığını hatırlattı.
Restorasyon kapsamında ana eyvanın yeniden yapıldığını belirten Saldıran, şöyle konuştu: “Döküm kiremitler yapılmış, yan eyvanlardaki çiniler aslına uygun olarak yapılmıştır. Teşhir odaları elden geçirilerek komple restorasyon yapılmıştır. Yüzme havuzunun bazı kısımları bulunarak aslına uygun olarak yeniden yapılmıştır. Önceki araştırmalarda bu restorasyon güzel bir şekilde tamamlandı.” dedi.
Hızlı tren ziyaretçi sayısına olumlu katkı sağladı
Müzenin teknolojiyle iç içe olduğunu ve “Hololens” teknolojisinin ilk kez Gök Medrese'de kullanıldığını belirten Saldıran, şöyle konuştu:
“Gök Medrese'de 'Hoolens' teknolojisi Türkiye'de ilk kez bir müzede kullanılıyor. Hololens teknolojisine sahip gözlük takan misafirlerimiz, sergi salonlarımızın kapılarındaki kodları gözlüklere okutarak o dönemin tarihini yolculuk ediyor. Bunun yanı sıra müzede sergilenen eserleri de interaktif bir şekilde görebilmektedir. Aslında Sivas'ta bulunmaktadır. Hızlı tren seferleriyle birlikte Sivas turizm açısından daha zengin ve cazip bir merkez haline geldi.”